Yanlış Yol

   
 


 

 

Kimsin Sen!

Bana Ulaş!

Efendim!

İntihar

Çözüm Yolu

İslamiyette İntihar

Yanlış Yol

:(KESİN BAK:(

Esmaül Hüsna

Sakin Kafa

Mucizeler

 


     
 

Gunluk hayatta kullanlilan yanlis dusunce semalari

Günlük yaşamda öfke patlamalarına yol açan, duygusal gerilimler yaratan, endişeye yol açan, sıkıntı ve rahatsızlık veren  bazı durumlar  kişilerin düşünce şemalarındaki kusurlar nedeniyle  oluşmaktadır.

Kişilerin rahatlamak için kullandığı bazı düşünceler uzun zaman süresinde otomotik olarak kullanılmaya başlanmakta ve bir düşünce şeması oluşmaktadır.
Bu şemalar gerçeklik ilkesinden ayrıldığından dolayı  bazı sorunların da kaynağı olmaktadır

  1. Filtre oluşturma
  2. Ya hep ya hiç tarzında kutuplarda düşünmek
  3. Aşırı genellemeler yapmak
  4. İnsan sarrafı olduğunu iddia etmek
  5. Olası en olumsuz temayı senaryolaştırma
  6. Kişiselleştirme – sorumluluk sahibi hissetme
  7. Kontrol  odağı durumu
  8. Bireysel adalet algısı
  9. Duygularının doğruluğundan taviz vermemek
  10. Kendisini değil çevresini değiştirme düşüncesi
  11. Önyargı ile çevresindekileri sınıflandırmak
  12. İnsanları günah keçisi haline getirip suçlu aramak
  13. Kalıplaşmış mutlaka, asla düşünce yapısı
  14. Kendisini doğruluk abidesi olarak görme

Kişi karşılaştığı  durum yada olayların bir yönünü önemsiyor, anlamlı buluyor diğer yönlerini dikkate almıyorsa filtre oluşturmaktadır. Bir yönün dikkate alınması o durum yada olayın objektif açıklanması için yeterli değildir. Kişi duygusal çökkünlük yaşıyorsa önemsenmediği küçümsendiği duygusunu öne çıkaracak, öfkeye eğilimli ise kendisine haksızlık edildiğini öne çıkaracak, evhamlı ise tehdit algıladığı duygusunu öne çıkaracaktır. Bu durum kişilerin geçmiş yaşantılarında da otomotik olarak işliyor olabilir.

YA HEP YA HİÇ TARZI

Kişi olayları ya iyi ya kötü, ya başarılı ya başarısız, ya hep ya hiç, ya siyah ya beyaz olarak görmeye eğilimlidir.Bir şey mükemmel değilse yetersiz ve kötüdür anlayışı vardır. Bu anlayıştaki kişiler etraflarına sürekli eleştirel yaklaşırlar. Bir şeyi beğendirmek zordur.Yapılan bir tek hatayla bile bir kişinin dünyanın en mantıksız kişisi olduğu kanaatine varabilirler. Kendilerine  yapılan bir hata nedeniyle insanları hayatlarından silebilirler.

AŞIRI GENELLEME YAPMA

Kişi belli bir durumda yaşadığı bir olayı daha sonraki zamanlarda da yaşanacakmış gibi algılar.  Sabah bir aksilikle karşılaştıklarında gün boyu işlerin kötü gideceği kanaatine varabilirler.Bu kişilerin konuşmaları sık sık,  herkes, hiç kimse, her zaman, hiçbir zaman gibi ifadelerle doludur.Genelde yetersiz verilerle genelleme yaparlar ve fazla endişeye kapılırlar.
Bu durum olaylara gerçekçi yaklaşmalarını engeller.

İNSAN SARRAFI OLMA

Karşısındakinin Ruhunu Okuma
Genelde kişiler kendilerinde olan bazı eğilim, hareket ve davranış şekillerini karşılarındaki insanlara yansıtarak onlarda böyle bir şey varmış yanılgısına girerler. Karşıdaki insanın davranışları, amaçları ve niyetleri ile ilgili hemen bir yargıya varırlar. Başkaları hakkında kolayca fikirler ileri sürerler ve bunun doğruluğuna inanırlar.Aslında böyle bir tarz ve yorum tamamen kişinin düşünce yapısı ve  diğerlerine bakış açısından kaynaklanmaktadır.Oysa bu kişiler insan sarrafı olduklarını iddia ederek insanları hemen anladıkları yanılgısına kapılırlar

EN OLUMSUZ TEMAYI SENARYOLAŞTIRMA

Bir planın öncelikle nasıl olamayacağını düşünme biçimi…Kişi çevresinde olan herhangi bir olayın yaşantının kendi başına gelebileceği endişesine kapılır. Bir sorun karşısında hemen umutsuzluğa çözümsüzlüğe kapılabilir.Herhangi bir aksiliği felakete dönüştürme , kaos gibi algılama eğilimi içindedir.Yaşanılanın en olabilecek olumsuz taraflarını düşünmeye kendisini şartlandırmıştır.

KİŞİSELLEŞTİRME

Çevrede olup bitenlerde ve söylenenlerde kişinin kendisine yönelik anlamlar çıkarması durumudur. Bu kişiler sürekli kendilerini çevredekilerle karşılaştırırlar. Kendilerine güvenleri az olduğundan kendilerine yönelik olumsuz anlamlar çıkarmaya şartlanmışlardır.  

KONTROL ODAĞI DURUMU

  1. Kişi kendisini çevresinin denetimine şartların akışına bırakır ve kendisiyle ilgili çok sorumluluk yüklenmez. Kendisini güçsüz ve çaresiz hisseder. Bir sorun olduğunda otomotik olarak çevresindekileri suçlamaya başlar.Aşırı bir kadercilik anlayışı hakimdir.
  2. Kontrol odağının aşırı derecede kişide toplanması ise gereğinden fazla kendisini sorumlu hissetmesi anlamına gelir.Kişi etrafındaki kişilerin eylemlerinden bile kendisini sorumlu tutar ve aşırı müdahaleci davranır. Adeta kendisini tanrı hissetme durumu sözkonusur.Etrafınkadilerin kendisine muhtaç, korunmasız ve kendisinin de sınırsız olduğunu düşünür.

“Kendini bil, kendini tanı,sen sadece bir insansın”

DUYGULARIN DOĞRULUĞUNDAN TAVİZ VERMEMEK

Kişinin duygusal olarak ne hissediyorsa mantıksal olarak ona inanmasıdır. Kendisini kızgın hissediyorsa muhakkak bunun nedeninin etrafındakiler olduğunu düşünür. Objektif değillerdir ve mantık çoğu zaman duyguların arkasından gelir.

KENDİNİ DEĞİL ÇEVREYİ DEĞİŞTİRME DÜŞÜNCESİ

 

Kişiler kendi düşünüş ve davranışlarını sorgulamazlar. Yanlış olan diğer insanlardır. Onları değiştirmeye ve kendi istedikleri gibi kişiler olmalarını beklediklerinden onlarla kendi aralarına duvar örmüş olurlar.Kişi başkalarını kendi kafasındaki şekle uydurmak için baskı, şiddet , ısrar ve duygu sömürüsünü kullanır fakat bunlar sonuç vermez. Kişi sürekli haklı olduğu duygusuyla hareket edecek ve kendisini sorgulamayacaktır.

 

ÖNYARGI İLE ÇEVRESİNDEKİLERİ SINIFLANDIRMAK

Kişi etrafındakileri tanımadan anlamaya çalışmadan kafasında bir yere oturtur. Kafasında var olan şablonlardan birisine uydurur ve öyle davranmaya başlar. Böylece o kişiyle  başta olumsuz bir ilişkinin temelini atmış olur. Genellikle bu durum kişinin yaşamındaki olumsuz ilişkilerden ve yaşantılardan kaynaklanır. Olumsuz yaşantıların bu güne transfer edilmesi ve tekrar tekrar yaşanması durumudur.  

 

İNSANLARI GÜNAH KEÇİSİ HALİNE GETİRİP SUÇLU ARAMAK

Kişiler kendi sorumluluğunda olan ve yapılan hatalarını başkalarına yıkarak rahatlamaya çalışırlar fakat uzun sürede insan ilişkileri bozulur.Kişi sorgulamadan anlamaya çalışmadan başkalarının bakış açısını önemsemeden hemen suçlamaya başlar. Başkalarının kendisine haksız ve düşmanca davrandığı duygusuna kapılırlar.Bazı durumlarda sorumluluk almamak için yorgun bitkin olduklarını öne sürerler. İşler yoğunlaşınca hasta olmaya eğilimlidirler. Sorumlulukları hatırlatıldığında öfkelenirler ve etrafını suçlamaya başlarlar.
“Bir insan her zaman haklı olamaz”

 

KALIPLAŞMIŞ MUTLAKA-ASLA DÜŞÜNCESİ

Bu kişilere göre her şey tek tip olmalıdır. Farklılığa tahammülleri yoktur. Kişi sürekli şunlar şöyle olmalı, bunlar böyle olmalı gibi kesin kalıplarla hareket eder.Kişi böylece kendisini geliştiremez ve etrafındakileri sevemez. Kişi kendisinden de çok fazla şey beklediğinden huzurlu olamaz rahat olamaz ve bu rahatsızlığı etrafındakilere yöneltir. Kendince kurallar oluştururlar ve bu kuralları sorgulamazlar bunları kanun gibi düşünürler. Böylece hayatlarını ve yaratıcılıklarını da kısıtlamış olurlar.Bu kişilerin kuralları, düşünüş tarzı, giyim tarzı dışında hareket eden kişiler onlara göre tahammül edilemez kişilerdir.Onlar zarar vericidir, ötekidir.  Çok sesliliğe tahammülleri yoktur.

KENDİNİ DOĞRULUK ABİDESİ OLARAK GÖRME

Kişiler kendi hareket tarzı, fikirlerinin doğruluğunu ve haklılığının ıspatına çalışırlar. Kişi bir savunma davranışı içindedir ve kendisini doğru algılamaz ve değerlendirmez. Kendisini ve fikirlerini asla değiştirmez ve çevreye evrensel doğrularmış gibi sunarlar. Kişiler hatalı olduklarını kabullenmezler. Farklı olanları, farklı tarzları ise yanlışlar olarak değerlendirirler.
Sabit fikirlidirler.

 
 

Bugün 5 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!

 

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol